FİKRET KIZILOK KİMDİR?
Tam adı Münir Fikret Kızılok olan sanatçı, 1946’da İstanbul’da dünyaya geldi.
Eğitimine başladığı Galatasaray Lisesi’nin ilkokul kısmında müzikle tanışan Kızılok, evden okula giderken gördüğü ve annesine alması için çok ısrar ettiği kırmızı bir akordeonla müzik hayatına atım attı.
Kızılok, lise yıllarında Elvis Presley’in müziğinden etkilenerek gitar çalmayı öğrendi. İlk müzik derslerini sınıf arkadaşlarından birinin klarnetçi olan babasından alan sanatçı, ilk konserini de bir 23 Nisan’da Taksim Belediye Gazinosu’nda düzenlenen okul müsameresinde verdi.
Okulda arkadaşlarıyla birlikte “Fikret Kızılok ve Orkestrası” adlı küçük bir grup kuran sanatçı, ortaöğrenimi sırasında farklı okullarda konserler verdi.
Lisede okul arkadaşı olan Barış Manço ve Timur Selçuk’un da kendisine verdiği destekle “Fikret Kızılok ve Veliahtları” orkestrasını oluşturan usta müzisyen, gruptan ayrılan Mazhar Alanson’un yerine, bir dönem “Kaygısızlar” grubuna katıldı. “Ay Osman” şarkısının Barış Manço ve Kaygısızlar olarak yeni bir yorumunda kaydetti. Ancak Barış Manço’nun ilk eşi Marie Claude ile aşk yaşamaya başladığı için ikilinin yolları ayrıldı.
Başarılı sanatçı, Kaygısızlar ile çıktığı 20 günlük Anadolu turnesinin ardından kendi solo kariyerine odaklandı.
CAHİT OBEN İLE GRUP KURDU
Fikret Kızılok, 1964’te Cahit Oben ile yeni bir grup kurarak profesyonel müzik hayatına geçiş yaptı.
Kendilerini “Beatles tipi müzik yapan bir grup” olarak tanımlayan “Cahit Oben 4” grubuna, bir süre sonra bas gitarcı Koray Oktay ve davulcu Erol Ulaştır da katıldı.
Grup, bir yandan İlham Gencer’in işlettiği Çatı Gece Kulübü’nde program yaparken bir yandan da mahalle konserlerini sürdürdü. Kendi paralarıyla iki 45’lik plak dolduran grup, Hürriyet Gazetesi’nin 1965’te düzenlediği Altın Mikrofon Yarışması’na “Makaram Sarı Bağlar/Halime” plağıyla katıldı.
Oben’in müzik hayatına nişanlısı Füsun Önal ile devam etmek istemesi nedeniyle grup dağıldı.
Diş Hekimliği Yüksek Okulu’ndan mezun olan Kızılok, The Beatles’tan etkilenerek, grubun “All My Loving” şarkısının Türkçe aranjmanı olan “Sevgilim”i dinleyicinin beğenisine sundu.
Sanatçı Kızılok, 1965’te gitarda Harun Batıbaygil, basta Gökhan Targay, davulda Koral Tümay’ın yer aldığı “Fikret Kızılok ve Üç Veliaht” grubuyla ilk plağını yayınladı. “Belle Marie/Kız Ayşe” şarkılarından oluşan plağın iki şarkısına Kızılok imza attı.
AŞIK VEYSEL’DEN ETKİLENDİ
Müzik kariyerinde en çok Aşık Veysel’den etkilenen ve kendisiyle usta-çırak ilişkisine sahip olan Fikret Kızılok, arkadaşı Arda Uskan ile çıktığı bir yolculukta Aşık Veysel ile tanışmasının ardından 1969’da “Uzun İnce Bir Yoldayım” türküsünü yeniden düzenleyip 45’lik olarak yayımladı.
Plak kapağındaki yazıda Kızılok, “Darmadağınık saçları, elinde gitarı, düşlerinde şipşirin köy çocukları ile ince uzun yolların, uçsuz bucaksız ovaların, bembeyaz dağ bulutlarının çocuğudur Fikret Kızılok. Pakistan’dan Paris’e kadar, dünyanın dört bucağını, yüreğinde delice esen dağ rüzgarları ile gezmiş, bütün bu ülkelerin halk şarkılarını incelemiştir, yıllar boyu.” ifadelerini kullanmıştı.
Kendisiyle yapılmış bir söyleşide bu yolculuğa değinen Kızılok, şunları kaydetmişti:
“Seyahati çok sevdiğim için Anadolu’nun gezmediğim yeri kalmamıştı. İşte bu seyahatlerin birinde yolum Veysel’in köyüne düştü. Veysel’i dinledim, sazını dinledim ve aşık oldum. İstanbul’a dönünce onun hakkında ne buldumsa okudum, dinledim. Bir iki ay sonra artık içim dışım Veysel olmuştu. Onun hissettiklerini içimde hissediyordum. Artık duramıyor, dayanamıyor, Veysel’den söylemek ve sesimi herkese dinletmek istiyordum.”
Kasım 1969’da yine Aşık Veysel’in yanına Sivrialan’a giden Kızılok, aşırı kar yağışı yolları kapayınca 3 ay ustasının yanında kaldı. Bu tecrübenin ardından, dönüşte ondan şarkı sözlerini aldığı “Yumma Gözün Kör Gibi” ve “Yağmur Olsam” eserleriyle müzik dünyasında büyük bir çıkış yakaladı ve sanatçı ilk altın plak ödülünü kazandı.
Sanatçı, yıllar sonra bu ziyaretini ise “Sonra tekrar, yalnız gittim. Bu ikincisinde kar yağdı. Kasımdı, kapandı yollar ve ben orada üç ay kaldım. Üç ay kalınca ben değiştim. Adamcağız saz çalıyor, bende de gitar var. Uymayan bir şeyler var. Fakat o kadar yakınında yollar var ki. Onun şarkısını filan da aranje etmek istemiyorum. Ne yapayım, ne yapayım derken, bir dizeyi yazmış fakat besteleyememiş olduğunu gördüm. ‘Yapayım mı bunu?’ dedim, ‘Yap’ dedi. ‘Yeter gayri, yumma gözün kör gibi’ diye bir şarkı. Geldim İstanbul’a, bunu yaptım ve 22 yaşında meşhur oldum.” ifadeleriyle aktarmıştı.
Bu başarının ardından bir 45’lik daha yapan Kızılok, kendisine ait “Söyle Sazım” eserini yayınladı. Plak kapağında ise parçayı “Türk geleneklerine uygun 17 perdeli ‘Hüseyni’ düzende üç değişik sazın Batı anlayışında ve çok sesli olarak kullanıldığı bir şarkı” olarak tanımlamıştı. Plağın arka yüzünde Kızılok’un Karacaoğlan’dan bestelediği “Güzel Ne Güzel Olmuşsun” vardı. Bu plak, listelerde kendisini gösterdi. Barış Manço’nun “Dağlar Dağlar” eserini geçen eser haftalarca 1 numarada kalarak, liste başı oldu.
Fikret Kızılok, aynı plağı ile Hey dergisi tarafından düzenlenen “Yılın Müzik Oskarları”nda “Yılın Erkek Şarkıcısı” seçildi.
Aşık Veysel, 1973’te hayatını kaybettiğinde cenaze törenine katılan Kızılok, “Dördüncü Sivrialan ziyaretimde Aşık Babamın toprağı ile karşı karşıya olmak çok acı ama o, sadık yarine kavuştuğu için mutlu. Bu saza onun elleri değmişti. Parmakları bana usül öğretmişti. Ustam öldü, toprak oldu. Ustamın parmaklarına değen bu sazın da toprak olması gerekir. Artık ona can veren parmaklar yok.” diyerek sazını kırdı ve bir süreliğine müziğe ara vererek ilk eşi Şeyda Kızılok ile evlendi ve Kadıköy’de bir dişçi muayenehanesi açtı.
1975’TE YENİDEN MÜZİK HAYATINA DÖNDÜ
Kızılok, 1975’te “Tehlikeli Madde” adını taşıyan yeni grubuyla uzun bir Anadolu turnesine çıktı. Sanatçı, bu grup ile folk motiflerinin rock ile harmanlandığı şarkılar yaptı. Turnenin ardından İstanbul’da da seri konserler verdi.
Albümlerinde giderek folk motiflerinin yerini daha alaturka sesler alan Kızılok’un Ahmed Arif’in şiirlerinden yararlandığı “Haberin Var mı/Kör Pencere/Ay Battı” bu dönemin en önemli plağı olarak dikkat çekti.
Son 45’liğini 1976’da yayınlayan Kızılok, müzik dünyasından eleştiriler alan plağında Mahzuni Şerif’ten “Biz Yanarız” ve Aşık Veysel’den “Sen Bir Ceylan Olsan” adlı türküleri yorumladı.
Kızılok, 1977 ortalarında, 1971-1972’de yaptığı ancak o güne dek yayınlamadığı bazı kayıtları bir albüm olarak piyasaya sürdü. “Not Defterimden” adını taşıyan albümde sanatçının deneysel çalışmaları yer aldı. Ancak plak çıktıktan kısa bir süre sonra toplatıldı.
Aynı plakla Varşova’da iki ödül alan sanatçı, plağın toplatılmasından dolayı müziği bıraktı.
Sanatçı Kızılok, kariyeri boyunca 13 altın plak ve çok sayıda ödülün sahibi oldu.
Hey Dergisi tarafından 1977’de yayınlanan “Türk Pop Müziği Sanatçıları Ansiklopedisi”nde, Fikret Kızılok başlığında şu bilgiler yer almıştı:
“Bu alçakgönüllü özgeçmişi açarsak, aslında 1970’lerin ilk yarısında popüler müziğin en etkin isimlerinden birisiyle karşılaşırız. İlk yıllarında yerlere dek uzanan kaftanı, dağınık saçları, elinde bağlamasıyla türküler söyleyen, türkü tadında besteler yapan Kızılok, ilerleyen dönemde uzun çalar, daha rock kokan düzenlemeler ve bestelerle çıkar karşımıza. 1976’da ‘müziği bıraktığını’ açıklar. Bu açıklamaya kadar olan dönemi ise dolu dolu geçirir. İşte bu dönemin kısa bir özeti ya da ‘Hikaye-i Fikret Kızılok’…”
Kariyerinde siyasi içerikli birçok çalışmaya da imza atan usta müzisyen, 1975’te Uğur Mumcu’nun yazdığı “Sesleniş” yazısını 10 bölümde inceleyip senfonik şiir olarak besteledi. Çalışma 1996’da “Vurulduk Ey Halkım” adıyla albüm haline getirildi.
Sanatçı, 1980’lerin başında tanıştığı Bülent Ortaçgil ile Çekirdek Sanatevi projesine başladı ve burada 3 albüm yayımladı. Bu albümlerden birinde yer alan “Olmasın Varsın” parçasının sözleri, aynı zamanda şair olan Bülent Ecevit’in şiirinden alıntılandı.
Para amacı gütmeyen proje kapsamında Türkiye’deki alternatif müzik yapan müzisyenler konserler verip, kayıtlar çıkarıyordu. Birçok sanatçıya ilk sahne deneyimini yaşatan projede Erkan Oğur, Yeni Türkü ve Ezginin Günlüğü de yer aldı.
Kızılok, 1983’te 5 senelik bir aradan sonra tabla, bas gitar, ney ve bendir eşliğinde kaydettiği “Zaman Zaman” albümünü yayınladı ve bu çalışması sanatçının en iyi albümlerinden biri olarak gösterildi.
Ferhan Şensoy’un 1983’te sahnelediği “Köhne Bizans Operası”nın müziklerine de imza atan sanatçı, aynı yıl ikinci eşi Dicle Kızılok ile evlendi.
Usta sanatçı, 1998’de Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını anlattığı, araştırması, metin yazarlığı, söz ve bestelerini kendisinin yaptığı veda albümü “Mustafa Kemal-Bir Devrimcinin Güncesi”ni hazırladı.
Kendi hitlerinin yanında aynı zamanda birçok sanatçının eserlerine de katkıda bulunan Fikret Kızılok, 1995’te Fuat Güner ile meşhur MFÖ hiti “Sakın Gelme” şarkısının sözlerini yazdı. 2001’de ise Sertab Erener’e “Oysa” ve “Kumsalda” şarkılarını verdi.
Daha önce 1998’de kalp krizi geçiren Kızılok, Bodrum’da temmuz ayında 2001’de tekrar kalp krizi geçirdi. İstanbul’a getirilen Kızılok’un durumu bir süre düzeldi. Onu ölümden kurtaran hemşire için son bir şiir yazdı.
Sanatçı, 22 Eylül 2001’de öldü ve hayatının son yıllarını geçirdiği Bodrum’da defnedildi.
Ölümünden sonra sanatçının adı Ankara’da bir parka verildi. Sezen Aksu, MFÖ, Bülent Ortaçgil, Sertab Erener, Grup Gündoğarken ve Cahit Berkay’ın katılımıyla 2002’de Kızılok’a saygı konseri düzenlendi.
Sanatçının geride bıraktığı eserlerden bazıları şöyle:
“Ay Osman”, “Silifke’nin Yoğurdu”, “Makaram Sarı Bağlar”, “Halime”, “Sevgilim”, “Colours – Baby”, “Benim Aşkım Beni Geçti”, “Yağmur Olsam”, “Yumma Gözün Kör Gibi Söyle Sazım”, “Güzel Ne Güzel Olmuşsun”, “Vurulmuşum”, “Leylim Leylim”, “Olmuyo Olmuyo”, “Sen Bir Ceylan Olsan”, “Gözlerinden Bellidir”, “Köroğlu Dağları”, “Tutamadım Ellerini”, “Koyverdin Gittin Beni Aşkın Olmadığı Yerde”, “Haberin Var mı”, “Biz Yanarız”, “Sen Bir Ceylan Olsan”